Koşmayı sevemiyorum. Deniyorum ama olmuyor. Sadece sabahları kalkıp belli bir süre spor olsun diye koşuyorum. Sağlık için gerekli bir tür mecburiyet gibi. Yani dişleri fırçalamak gibi. İnsan dişlerini fırçalamakta hayatın anlamını bulur mu? Koşmak neden farklı olsun?
Murakami’nin “What I Talk About When I Talk About Running / Koşmasaydım Yazamazdım” adlı kitabını okuyalı hayli zaman geçti. Çok sevdiğim yazarın neden koştuğunu anlattığını bu kitabı büyük bir ilgiyle ve heyecanla okumuştum. Çünkü hiç içine giremediğim bir kültüre onun üzerinden giriş yapmak, hiç sevmediğim koşmayı onun sayesinde sevmek istiyordum. Bu hayalle okudum kitabı. Dikkatle ve büyük bir empati hissiyle anlamaya çalıştım. Koştum ve koştum. Ama bir türlü anlayamadım. Koşmaktan alınan zevki ve keyfi hiç anlayamadım.
Keep reading with a 7-day free trial
Subscribe to Londra Notları to keep reading this post and get 7 days of free access to the full post archives.